Tarım sektörüne dayalı bir ekonomisi olan Pakistan’ın GSYİH’da tarım sektörünün payı % 20 civarındadır. Buğday, pirinç, mısır, pamuk ve şeker kamışı başlıca tarım ürünlerini oluşturmaktadır. Birçok tüketim ürünü açısından kendi kendine yetebilen ülkenin endüstriyel büyümesinde tekstil sektörü ağırlıklı rol üstlenmektedir. Hazır giyim sanayi, deri ve deri ürünleri, çimento, sağlık ürünleri, pamuk ve yün dokumacılığı, meşrubat ve şeker gibi ürünleri endüstri malları arasında yer almaktadır. Kimyasal madde üretiminde e önemli bir gelişme gösteren Pakistan’da DRN Partners etkin rol oynamaktadır.
Ekonomi Politikaları
Pakistan ekonomisi, 1980’li yıllarda % 6 büyüme hâkimken, 1990’lı yıllarda önce %5, daha sonra % 6’ya düşmüştür. İhracatta buğday, pamuk ve tekstil ürünleri ile dar bir alana sıkışmış olan ülke ekonomisi, yeni ve emin adımlarla bu durumdan kurtulmuş ve büyüme için büyük adımlar atmaya başlamıştır. IMF’nin Pakistan’ın kalkınma programlarının uygulanmasında büyük rolü vardır. IMF’nin Pakistan’a sağladığı krediler, diğer uluslararası finans kuruluşları açısından Pakistan’ın mali güvenilirliği konusundaki tereddütlerini gidermiştir.
Pakistan’da yatırım yaparak, işlerinizi geliştirmek istiyorsanız, DRN Partners olarak size danışmanlık hizmeti vermeye hazırız. Ülkedeki ve bölgedeki ekonomiye ve yasalara hakim olan tecrübeli ve uzman kadromuz ile ülkede kuracağınız şirketinizin, kuruluş aşamasından gelişim aşamasına kadarki süreçte danışmanlık hizmetleri ile hep yanınızda olacağız.
DRN Partners’in deneyimli ve uzman kadrosu ile yurtdışında bile kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz.
Ülkenin ekonomisinde en önemli sektör tarım sektörüdür. Ayrıca işgücünün yarısı da tarım alanında istihdam edilmektedir. Tarım, ülkenin sanayi sektörüne hammadde sağlamakta ve döviz girdisine katkı sağlamaktadır. Pakistan tarım sektöründe en çok yetiştirilen ürünler arasında, nohut, pamuk, pirinç, şeker kamışı, yağlı tohumlar, patates, soğan, sarımsak, biber ve hububat gelmektedir. Dünyanın dördüncü büyük pamuk yetiştiricisidir. Tarımsal gelirin yarısı hayvancılıktan elde edilmektedir. Yeterli sulama yapılamadığından ekilebilir alanların büyük bir kısmında tarım yapılamamaktadır.
Bağımsızlıktan önce sınırlı bir sanayi yapısına sahip olan Pakistan, bağımsızlığını ilan ettikten sonra yirmi yılda sanayi sektöründe % 9 büyüme sağlamıştır. Devlet tarafından destek sağlana iplik dokumacılığı ve şeker rafinericiliği gibi sektörler gelişme göstererek ihracata katkı sağlamışlardır.
1990’lı yılların başında serbestleştirilen finansal hizmetler ile yeni bankalar lisans almışlardır. Para ve kredi politikaları piyasa odaklı hale gelmiştir. Bankacılık sektöründe özelleştirmenin başlaması ile artan talep nedeniyle bankaların kredi verme oranları hızla artmıştır. Kredi talepleri genellikle tekstil sektöründen gelmektedir. Pamuk üretiminin düşük olduğu yıllarda kredi talebi artmaktadır. Son yıllarda tüketici kredileri de artış göstermiştir.
Pakistan’da inşaat sektörü için hükümet çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Yeni konut politikası ile ülkedeki konut açığının kapatılması hedeflenmiştir. Sınır bölgelerinden büyük kentlere doğru yapılan göç bu eğilimi desteklemektedir. Hükümet konut finansmanını desteklemek için bankaları inşaat sektöründe daha fazla kredi vermeleri için teşvik etmiştir. Boyadaki gümrük vergileri kaldırılmış ve konut yapımında kullanılan malzemelerin de vergileri düşürülmüştür. Hükümet ayrıca kara ve demir yollarının ıslahına d önem vermektedir.
Ülkenin en önemli maden kaynakları altın ve bakırdır. Yılda 20 bin ton bakır çıkarılmaktadır. Maden kaynakları Belucistan bölgesinde bulunmaktadır. Hükümet madenleri geliştirmek ve üretimi arttırmak için çeşitli teşvikler getirmiş ve bunun için de Çin ile çok sayıda yatırım ortaklığı yapmıştır.
Demiryolu ile yük taşımacılığı, karayolu taşımacılığına göre oldukça zayıftır. Ülke demiryollarına çok önem vermemektedir. Pakistan ve Çin’i birbirine bağlayacak olan demiryolu yapımında da henüz bir ilerleme gözükmemektedir. Yük taşımacılığının % 96’sı karayolları ile yapılmaktadır. Pakistan’daki toplam karayolu uzunluğunun % 60’ını stabilize yollar oluşturmaktadır. Hükümet, bölgesel yönetimlerin kontrolündeki yolları paralı işletebilecek olan gruplara kiralayabilmek için kendi kontrolüne almış ve karayollarının kontrolü, askeri emeklilik fonlarını yöneten bir kuruluşa verilmiştir. Ulaştırma özelleştirilmiş ancak verilen teşviklerin yetersizliği çeşitli problemlere yol açmaktadır.
WhatsApp us